Ahlaki monizm iyi bir yaşama dair tekçi bir görüşü savunurken kötünün birbirinden farklı birden çok çeşidi olduğunu savunur. İyinin tek olmasının nedeni insanların özünde tek olduğu varsayımından gelmektedir. Bu görüşe göre, hayat tarzları farklı dahi olsa, tek bir iyinin varlığı kabul edilir ve o iyi evrensel tek gerçek olarak kabul edilir. Sonuç olarak, madem iyi tek ve gerçektir; o zaman tüm insanlar iyiye ulaşabilmelidir. Bu çalışmada Bhikhu Parekh’in ahlaki monizm tanımı üzerinden gidilmiş, farklı monizm türleri incelenmiş ve konu üzerine akademik bir tartışma yürütülmüştür. Tanımsal tartışmanın ardından, ahlaki monizm ile liberalizm ve çokkültürlülük arasında bir tartışma yürütülmüştür. Burada hedeflenen şey liberalizm ve çokkültürlülüğün çatışma alanlarına dikkat çekmektir. Çalışmanın ana amacı ise liberal düşüncenin ahlaki monizm ile uzlaştığı noktada kendi tanımlamaları haricindeki diğer olasılıkları göz ardı etmesinin yaratacağı sorunsallara dikkat çekmektir.
While moral monism defends a monistic view regarding a better life, it also suggests that there are types of bad which are different from each other. The reason of good’s being sole comes from the assumption of humans are sole in the end. According to this view, even if there are different lifestyles, presence of a single good is accepted and that good is accepted as sole universal truth. As a result, since good is sole and true, then all people are able to reach good. This study uses moral monism of Bhikhu Parekh, investigates different types of monisms and carries out an academic debate. A debate between moral monism and liberalism and multiculturalism conducted following definitional debate. It is aimed to draw attention to the area where liberalism and multicultralism conflict. Main purpose of this study is to indicate problems that will be raised by ignorance of definitions from the point where liberal thought agrees with moral monism, except it’s own definition.