Bu çalışmamızda Bergson’un felsefesinde ontolojik bir süreç olan evrimi ve evrimin itici gücü olan hayat atılımını incelemeyi amaçladık. Varlığın, doğanın ve yaşamın ne olduğu ve nasıl meydana geldiği sorusu ilk günden bu yana insanın zihnini meşgul etmiştir. Antik Çağ’dan beri bu soru üzerine birçok araştırma yapılmıştır. Bergson gibi bazı filozoflar yaşamı evrimsel bir süreç olarak görmüşlerdir. Bergson varlığı, yaşamı nedensellik ilişkisi içinde belirlenimci bir anlayışla ele almaz. Onun felsefesinde varlık ve yaşam bir öngörü de değildir. Evren dahil her şey sürekli değişim, gelişim, özgürlük ve oluş halindedir. Yalnız evrende determinist evrim değil, yaratıcı evrim vardır. Gelişme, yaratıcı bir karakter taşır ve doğal nedenlerle açıklanamaz. Yaratıcı evrimin temel özelliği durmaksızın yeni biçimleri yaratmasıdır. Yaratma nitelikçe değişmedir. Ancak evrim, ne Lamarck’ın ve Darwin’in iddia ettiği gibi düz bir yol izler, ne de önceden varolan bir plana göre gerçekleşir. Evrim karmaşık bir yol izler. Evrim bazen ileri doğru bir hareket, bazen bir sapma, bazen bir duraksama, bazen de bir gerileme olarak gerçekleşir. Bu yüzden evrim, mantığa veya ilerleme fikrine dayanılarak anlaşılmaz. Evrimi yöneten ontolojik ilke ise hayat atılımıdır. Yaratıcı evrim kendi hafızasını içinde taşır. Yaratıcı evrimde değişme ve oluş zaman ile değil, ancak süre ile anlaşılır. Hayat atılımının itici gücüyle ortaya çıkan yaratıcı atılımlar süre içerisinde gerçekleşir. Böylelikle Bergson, evrende sürekli bir oluş, özgürlük ve yaratmanın olduğunu ileri sürerek statik varlık anlayışına karşı çıkar. Evren mekanik, yapma bir varlık değil, dinamik ve canlı bir oluştur.
In this study, we have aimed to examine the evolution which is an ontological process of Bergson's philosophy, and élan vital, the driving force of evolution. The question of what occurrence, nature, and life are and how it happened has occupied the mind of the man since the first day. Since the Antiquity, a lot of research has been done on this question. Some philosophers like Bergson saw life as an evolutionary process. Bergson's occurrence does not address life in a deterministic way in the causality relation. In his philosophy, occurrence and life are not predictions, either. Everything, including the universe, is in a state of constant change, development and occurrence and freedom. There is not deterministic evolution but creative evolution in the singular universe. Development has a creative character and can not be explained with natural reasons. The essential feature of creative evolution is that it constantly creates new forms. Creation is the change of quality. But evolution does not follow a straight path as Lamarck and Darwin claim, nor does it follow a pre-existing plan. Evolution follows a complex path. Evolution sometimes occurs as a forward movement, sometimes as a deviation, sometimes as a pause, and sometimes as a regression. That is why it is incomprehensible based on the idea of evolution, logic or progress. The ontological principle governing evolution is élan vital. The creative evolution carries its own memory in it. In creative evolution, change and creation are understood not by time but by duration. The Creative breakthroughs that occur with the driving force of élan vital take place over time. Thus, Bergson opposes the notion of static being, arguing that there is a continuing occurrence, freedom and creation in the universe. The universe is a dynamic and vital being, not a mechanical entity.