Author:
Abstract
Hem yetişkin bağlanma tarzları hem de duygu düzenleme, bireyin erken dönem bağlanmalarından önemli ölçüde etkilenerek gelişen ve biçimlenen süreçlerdir. Bu doğrultuda yetişkin bağlanma tarzları ve duygu düzenleme birbirleriyle yakın ilişkili süreçler olarak görülmüş ve bu çalışmada yetişkin bağlanma tarzları ile duygu düzenleme güçlüğü arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu iki kavram arasındaki ilişkiyi incelemek için İstanbul’da yaşayan 231 kadın ve 69 erkekten oluşan 300 kişilik örnekleme İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA), Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği (DDGÖ) ve kişisel bilgi form uygulanmıştır. İÖA alt boyutlarından olan korkulu bağlanma, saplantılı bağlanma ve güvenli bağlanmanın DDGÖ’yü anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir. Bu değişkenler DDG’deki toplam varyansın %24’ünü açıklamaktadır. DDGÖ’nün stratejiler ve kabul etmeme alt boyutlarının güvenli bağlanmayı anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir. DDGÖ’nün stratejiler ve açıklık alt boyutlarının korkulu bağlanmayı anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir. DDGÖ’nün dürtü ve kabul etmeme alt boyutlarının saplantılı bağlanmayı anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir. DDGÖ alt boyutları ve İÖA alt boyutları için yapılan pearson korelasyon analizleri sonucunda; DDGÖ ile güvenli bağlanma, korkulu bağlanma ve saplantılı bağlanma ilişkili bulunmuştur. DDGÖ ile kayıtsız bağlanma arasında ilişki bulunmamıştır. Bunun kayıtsız bağlanma tarzına sahip bireylerin duygularını bastırma eğiliminde olmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Keywords
Abstract
Both adult attachment styles and emotion regulation are processes that develop and are shaped by the individual's early attachments significantly. Accordingly adult attachment styles and emotion regulation were seen as closely related processes, and the relationship between adult attachment styles and emotion dysregulation was examined in this study. In order to examine the relationship between these two concepts, Relationship Scales Questionnaire (RSQ), Difficulties in Emotion Regulation Scale (DERS) and personal information form were applied to a sample of 300 people living in Istanbul, consisting of 231 women and 69 men. It is seen that fearful attachment, preoccupied attachment and secure attachment, which are subscales of RSQ, significantly predict DERS. These variables explain 24% of the total variance in emotion dysregulation. Strategies and non-acceptance subscales of DERS significantly predict secure attachment. Strategies and clarity subscales of DERS significantly predict fearful attachment. Impulse and non-acceptance subscales of DERS significantly predict preoccupied attachment. As a result of pearson correlation analysis for DERS subscales and RSQ subscales; it was seen that DERS and secure attachment, fearful attachment and preoccupied attachment all have been correlated.