PONTUS’TA MİTHRİDAT KRALLIĞI

Author:

Year-Number: 2020-71
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu :
Number of pages: 4413-4424
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Türkiye tarihi ve Türk tarihi açısından yöre tarihçiliğinin önemli bir yeri vardır. Yörelerin tarihleri incelendikçe ve her yöreye ait bilgiler birleştirildikçe daha kapsamlı araştırmalara zemin hazırlanmaktadır. Karadeniz, tarih bilim adamlarının bölgesel olarak çalışma alanlarından biridir. Bazı tarihçiler, Anadolu’nun bölgelerindeki farklı etnik unsurların, Anadolu’da antik çağdan beri var oldukları, mübadele döneminde Anadolu’dan gönderildikleri tezi iddiasında bulunmaktadırlar. Bu iddialarda bulunan bilim adamları M.S. 1204 tarihinde Bizans İmparatorluğu’nun Latinlerden tarafından işgal edilmesi ile hanedan üyelerinin İznik, Mora ve Trabzon’da bölge isimleri ile anılarak hayatiyetlerini devam ettirmişlerdir. Karadeniz’de de Trabzon Rum Tekfurluğu zamanla Devleti olarak varlıklarını devam ettirmişlerdir. 20. y.y. tarihçileri bu devlet ile M.Ö. 281’de kurulup M.Ö. 63 te yıkılmış olan, İranlı Mithridat tarafından kurulan ve antik çağ döneminde kıyısında oldukları denizden ismini alan Pontus Krallığı ile özdeşleştirmişlerdir. Tarihte hiçbir kaynakta, Pontus isimli bir halktan bahsedilmemektedir. Bu toprakların sahibi olan Türklerin bu coğrafyanın dününün de sahibidir. Çünkü bugün hafızalarımızda yer eden ve uygulamalarını yaptığımız her faaliyetin geldiğimiz ve de şu an yaşadığımız toprakların bir ürünü olduğu gerçeğini halk bilimcisi olan bilim adamlarımız vurgulamaktadırlar. Amasya’da başlayıp Sinop’ta devam eden Mithridat Krallığı içimizden biri olarak kabul görülmelidir. M. S. yüzyıllardaki Latin kaynaklarında geçen bu Pontus krallığı hakkındaki çalışmamız çağdaş kaynaklar, ana kaynaklar incelenmek suretiyle değerlendirmeler yapılacaktır.

Keywords

Abstract

Regional historiography has an important place in the history of Turkey and Turkish history. Further examination of regional histories and combination of knowledge regarding each region pave the way for more comprehensive research. The Black Sea is one of the regional study areas of historians. Some historians claim that the diverse ethnic elements in the regions of Anatolia have been present in Anatolia since ancient times and that they were sent from Anatolia during the exchange period. According to the historians who made these claims, upon the invasion of the Byzantine Empire by the Latins in 1204 AD, the members of the dynasty continued to live in İznik, Mora and Trabzon, named after their regions. They continued their lives in the Black Sea under the Trabzon Greek Feudality, which later became a State. Historians of the 20th Century associated this state, which was founded in 281 BC by the Mithridat of Iran and destroyed in 63 BC, with the Pontus Kingdom that was named after the sea by the shore of which they were located during the ancient period. There are no resources in history mentioning a community called Pontus. Turks, who own these lands, also own the past of this geography. This is true because our folklore scientists emphasize the fact that all the practices embedded in our memories and we continue to apply today are the products of the land we come from and inhabit. The Mithridat Kingdom, which was founded in Amasya and continued in Sinop, should be accepted as a part of our history. The evaluations in our study on the the Pontus Kingdom, which is cited in Latin resources of AD centuries, will be made by means of examining contemporary and main resources.

Keywords