1915 olaylarının 100. Yıldönümünde Alman parlamentosunda bir anma töreni yapılmıştır. Törende yaptığı açış konuşmasında Alman parlamento Başkanı Norbert Lambert; Osmanlı Devletini Birinci Dünya Savaşında Ermenilere karşı soykırım uygulamakla suçlamıştır. Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile Alman koalisyon ve muhalefet partilerinin temsilcileri de aynı şekilde 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendirmiştir. Bu koordineli faaliyetler Alman Parlamentosunun Türkleri soykırım yapmakla suçlayan bir karar tasarısını görüşmesine zemin hazırlamış ve söz konusu tasarı 2 Haziran 2016’da Parlamentoda kabul edilmiştir. Alman parlamenterlerin bu konudaki niyetlerinin basın yayın kuruluşlarında yer alması üzerine Türkiye Sivil Toplum Birliği (TSTB) Alman Parlamentosuna ve tüm Alman parlamenterlere soykırım iddialarının asılsız olduğunu açıklayan bir mektup göndermiştir. Bu çalışmada söz konusu mektubun muhtevası, Alman Parlamentosunun iddiaları ve gerçekler, mektubun Alman parlamenterler üzerindeki etkileri ve sonuçları ele alınarak değerlendirilmiştir.
A parliamentary session to commemorate the centennial of the events of 1915 was held in the German Federal Parliament (Bundestag) in 2015. In his opening speech, the President of the Bundestag, Mr Norbert Lammert accused the Ottoman Empire of committing genocide against the Armenians during World War-I (WW-I). German President Joachim Gauck and many representatives from the coalition and the opposition parties also characterized the 1915 events as “genocide”. These coordinated efforts paved way for the German Parliament to pass a resolution accusing the Turks for a so called “Armenian genocide” and German Parliament approved this resolution on June 2, 2016. When the intent of German Parliamentarians came to be known through the media, Union of Turkish Non-Governmental Organizations (UTNGO) prepared and sent a letter to the President of German Parliament as well as all the German parliamentarians to inform them that the genocide claims are baseless. In this work, contents of the above-mentioned letter, allegations of the German Parliament and the realities of the Armenian claims, as well as the effects of that letter on the German parliamentarians and its consequences are evaluated.